Kanama, Şok, Bayılma, Koma

06.11.2019 21:00


Sitemizdeki tüm konu anlatımları sınavlarda çıkmış sorulardan derlenmiş olup konu anlatımları sonunda o konu ile ilgili çıkmış sorular yer almaktadır. Hemen hemen sınavda bu sorular ve benzerleri dışında soru sorulmamaktadır. E-sınav bölümü ise sadece kendi öğrencilerimiz içindir. Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız dileği ile...

İyi Çalışmalar ve Başarılar Dileriz. 


-KANAMA-

Herhangi bir nedenle kanın damarlardan dışarı akması durumudur.

İç Kanama:

Genellikle dokuların, organların içinde ya da vücut boşluklarında olan, vücudun içinde oluşan kanamadır. 

Dış Kanama:

Kanın damardan vücut dışına çıkmasına dış kanama denir.

Dış kanama genellikle yaralanmalar sonucu olur ve atardamar, toplardamar, kılcal damar kanamaları şeklinde görülür.

İnsan vücudunun 1/13 ü kandır. Kanama sonucu, vücuttaki toplam kanın %20 si kaybedilirse hayati tehlike başlar.

Hayati tehlikenin başlıca sebebi hayati organlara kan gitmemesi dolayısıyla kan tarafından taşınan oksijenin gitmemesidir.

Örneğin Beyin 5 dakika kansız yani oksijensiz kalsın beyin ölümü gerçekleşir.

-----

Atardamar Kanaması: 

Kalpten vücuda temiz kanı taşır.

Atardamarlar temiz kanı taşıdığından kanın rengi açık kırmızıdır.

Kesik kesik fışkırır tarzda akar.

Çok fazla kan kaybına yol açacağından en tehlikeli kanamadır. 

Toplardamar Kanaması: 

Vücuttan kalbe kirli kanı taşır.

Dolayısıyla kan rengi koyu kırmızıdır.

Yayılarak akar. 

Kılcaldamar Kanaması: 

Sızıntı biçimindedir ve en hafif kanamadır.

-----



-ŞOK-

Kan dolaşımındaki yetersizlikten dolayı vücut canlılığının azalmasına şok denir.

Özellikle aşırı kan kaybı dolaşım sisteminde yetersizlik ortaya çıkarır ve şok’a neden olur. 

Aşırı kanama yaralıyı şoka sokabileceğinden kanamanın söz konusu olduğu yaralanmalarda kanama durdurularak yaralı hemen şok pozisyonuna alınmalıdır.

-----

Şok Pozisyonu:


Hasta düz bir zemine sırt üstü yatırılır. 

Kafa yana doğru çevrilerek, bacaklar 30-40 cm yukarı kaldırılır. 

Ayakların yukarı kaldırılmasının sebebi beyne kan gitmesini sağlamaktır. 

Şoka girmekte olan hastanın vücut ısısı düşeceğinden kazazedenin üstü örtülerek vücut ısısı korunur.


Bir trafik kazası görülen en önemli şok belirtisi vücut ısısının düşmesi ve titremedir. 

Kazazede ile konuşularak güven telkin edilmeli ve acil yardım ekibi gelinceye kadar şuurunun (bilincinin) açık kalması sağlanmalıdır. 

Şok sonucu dolaşımdaki yetersizlikten dolayı doku ve organlara kan dolayısıyla oksijen gitmezse ölüm gerçekleşir.

----- 

Şok Belirtileri:

Bilinç seviyesi düşük, 

Deri soğuk ve nemli, 

Nabız süratli ve zayıf, 

Kan basıncı düşük,

Solunum yüzeysel ve hızlıdır. 

Uyarı: 

 Beyin kanamasında şok pozisyonu verilmesi sakıncalıdır.

Dolayısıyla beyin kanaması belirtisi olabilecek burun ve kulak kanamasında da şok pozisyonu verilmez.

-----

Burun Kanaması:


Kendiliğinden oluşmuş burun kanamalarında hastaya oturuş pozisyonu verilerek çene aşağı göğse doğru yaklaştırılır. 

Kanamayı durdurmak için iki burun kanadı 5 dakika süre ile sıkılır.

(Enseye buz koymak, burnu bol soğuk su ile yıkamak diğer yöntemlerdir.)

Uyarı:

Kafayı yukarı doğru kaldırıp, çeneyi göğüsten uzaklaştırmak, sümkürterek burnu temizlemek yanlıştır.

-----

Kulak Kanaması:

 

Başa alınan darbe sonucu kulaktan kan geliyorsa ve bilinç yerinde değilse kan akan bölge altta kalacak şekilde kulak tıkanmadan temiz bir bezle ile kapıtılarak kişi yan yatırılır ve kanama engellenmez.


-KANAMAYI DURDURMA YÖNTEMLERİ-

-----

Kanayan Bölgeye Baskı (Basınç) Uygulama:


Kanayan bölge sargı bezi veya yoksa temiz bir bezle kapatılarak parmakla ya da elle baskı (basınç) uygulanır. Kanama durmazsa ikinci bir bezle ilk beze dokunulmadan kanayan bölge üzerine yeniden baskı uygulanır.

Gene kanama durmazsa kanayan bölge yukarı kaldırılarak kalp seviyesinin üstünde tutulur böylece kanama bölgesindeki kan basıncının düşürülmesi sağlanır.

 

Uyarı: 

Çöken kemik (Çökme kırık) üzerine basınç uygulanması sakıncalıdır.

-----

Basınç Noktalarına Baskı Uygulama: 

Diğer bir kanamayı durdurma yöntemi de kanayan yere en yakın basınç noktasına baskı uygulamadır.

Kanayan bölgenin damarları baskı noktalarından deri ile kemik arasına sıkıştırılır. 


Baş derisindeki kanamalarda şakak kemiği üzerine, 

Kafa derisi ve şakak bölgesi kanamalarında kulak önüne, 

Omuz ve boyundaki kanamalarda köprücük kemiği üzerine, 

Yüz bölgesindeki kanamalarda şah damarı üzerine bası uygulanır.

Uyarı:

Şekle dikkat edilirse kalbin üst tarafında kalan kısımda kanama bölgesinin hemen altında kalan en yakın yere baskı uygulanır. 

Kalbin alt tarafında oluşan kanamalarda ise kanama bölgesinin hemen üstünde kalan en yakın yere baskı uygulanır. 

Ayaktaki bir kanamada kasık iç kısmına bası uygulanmalıdır.

-----

Turnike Uygulaması: 


Kanayan yer ile kalp arasındaki tek kemik üzerine sıkma bağı uygulanarak kanama durdurma yöntemine TURNİKE denir. 

Kolda turnike uygulaması tek kemikli bölge olan dirsekle omuz arasıdır. 

Bacakta ise gene tek kemikli bölge olan diz ile kalça arasıdır.


Turnike (sıkma bağı) olarak kullanılacak malzeme 5-6 cm eninde elastik malzeme olmalıdır.

 Turnike yöntemi ise pek tavsiye edilmeyen sadece çok sayıda yaralının bulunduğu kazalarda diğerlerine yardıma koşabilmek için  veya bacak, kol kopması gibi aşırı kanamanın olduğu durumlarda kanamayı baskı yaparak durdurmak mümkün değilse tercih edilmesi gereken bir yöntemidir.


Yaralıya turnike uygulandıktan sonra kazazedenin alnına “turnike” ya da “T” harfi yazılır ve uygulamanın yapıldığı saatin bir kâğıda yazılıp kazazedenin üzerine asılır ve diğer yaralıların yardımına koşulur.

15-20 dakikada bir tekrar yaralının yanına dönülerek 5-10 saniyelik süre ile sıkma bağı gevşetilmelidir.

Böylece altta kalan dokulara belli bir süre kan dolayısıyla oksijen gitmesi sağlanmış olur.


-YARALANMALAR-

Bir travma sonucu deri ya da mukozanın bütünlüğünün bozulmasına yaralanma denir.

-----

a - Kesik yaralar;

- Bıçak, çakı, cam vb. kesici aletlerle oluşur.

- Basit yaralardır.

- Genelde dış kanama gözlenir.

 b - Ezikli yaralar;

- Şiddetli çarpma ile oluşur. En çok görülen yaralanmadır.

- Yara kenarları eziktir.

- Doku zedelenmesi, hassasiyet vardır.

- Fazla kanama olmaz.

 c - Parçalı yaralar;

- Çekme etkisi ile oluşur.

- Tüm dokular zarar görür.

 d - Delici yaralar;

- Sivri aletlerle oluşur,

- İçerideki doku ve organlar da zarar görebilir.

- Tetanos tehlikesi vardır.

 e - Enfekte (kirli) yaralar;

- Gecikmiş yaralar ( 6 saatten fazla )

- Ayrılmış yaralar

- Kirli ve derin yaralar

- Silah yaraları

- Isırma ve sokma ile oluşan yaralardır. 

-----

Dikkat!!!

Kesik şeklindeki yaralanmalarda yara kenarlarını birbirine yaklaştırıldıktan sonra sarılır. 

Yaralanmalarda yaralılara hiçbir şekilde sulu içecekler verilmez. 

Ağızdan köpüklü kan gelmesi ise akciğer yaralanmasının belirtisidir.

-----

Kafa ve Omurga Yaralanmaları:

Kazazedenin burnundan ve kulağından kan ile birlikte sıvı gelmesi şiddetli kafa travması geçirdiğinin ya da omurilik zedelenmesinin belirtisi olabilir.


Hırıltılı soluk alma kafa içi yaralanmasının en önemli belirtilerindendir.

Başından yaralanan yaralı soluk yolu açık tutularak hastaneye sevk edilir.

Beyin kanaması olabileceğinden en az 12-24 saat süre ile hekim kontrolünde tutulur.

-----

Delici Karın Yaralanmaları:

Delici enine karın yaralanmalarında yaralı baş hafifçe yüksekte, dizler bükük olacak şekilde sırt üstü yatırılır.


Daha sonra yaralı bölge temiz nemli bir bezle kapatılır.

Dışarı çıkan organ varsa kesinlikle toparlanıp içeri sokulmaya çalışılmaz.

Boyuna karın yaralanmalarında ise yaralı dizler bükülmeden sırt üstü yatırılır.

Herhangi bir sıvı verilemez.

-----

Delici Göğüs Yaralanmaları:

Hasta / yaralının bilinç kontrolü yapılır,

Hasta yaralının yaşam bulguları değerlendirilir,

Yara üzerine plastik poşet naylon vb. sarılmış bir bezle kapatılır,

Hasta / yaralı bilinci açık ise yarı oturur pozisyonda oturtulur,


Ağızdan hiçbir şey verilmez,

Yaşam bulguları sık sık kontrol edilir,

Açık yaralanmalarda şok ihtimali çok yüksektir. Bu nedenle şok önlemleri alınmalıdır,

Tıbbi yardım istenir (112).

-----

Cisim Saplanması:


Eğer bir cisim batması söz konusu ise ve batan cisim yara üzerinde duruyorsa, daha fazla kan kaybına yol açmasın veya çıkartırken çevre dokulara zarar vermesin diye kişi cisim çıkarılmadan hastaneye sevk edilir.

-----

Uzuv Kopması:

Kazazede sırt üstü yatırılmalı

Kazazedenin bacakları 20-30 cm kadar yükseltilmeli

Turnike uygulamalı (kopan uzvun 3-4 parmak üzerine)

Kopan parça temiz, su geçirmez ağzı kapalı plastik bir torbaya yerleştirilmeli

Altın kural:

Kopan parçanın konduğu torba, buz içeren ikinci bir torbanın içine konmalıdır. (Kopan parça direkt buz veya su içine konmaz)

Torba temiz bir bez ile sarılıp yaralı ile aynı vasıtaya konmalı, üzerine hastanın ad ve soyadı yazılmalıdır.


-BAYILMA-

Dolaşım yetersizliği sonucu, beynin kansız (oksijensiz) kalması nedeniyle geçici (kısa süreli) olarak meydana gelen bilinç kaybıdır. 

Bayılma sonucu hareket sisteminin faaliyeti durur. 

Yüzde sararma en belirgin bayılma belirtilerindendir.

Bayılan hastanın kendine gelmesi için duyu organları uyarılır ve kendine geldikten sonra yeterli sürede dinlenmesi sağlanır.

Bayılan hastaya da beyne kan gitmesini sağlamak için şok pozisyonu verilir. 


-KOMA-

Kişinin çevre ile bağlantılarının tamamen kesildiği uyarılara cevap vermediği derin (uzun süreli) bilinç kaybına denir. 

Yutkunma, öksürük gibi reflekslerin ve dışarıdan gelen uyarılara karşı tepkinin azalması ya da yok olması ile ortaya çıkan uzun süreli bilinç kaybıdır. 

Bilinçsizlik, hareketsizlik, uyku hali ve göz bebeklerinin büyümesi koma halinin belirtilerindendir. 

Uyarı:  

Hırıltılı solunum koma halinin belirtilerinden değildir.  

Ağızdan herhangi bir sıvı verilmez. 

Kırık, çıkık, burkulma ve en hafif yanıklar olan birinci dereceden yanıklar hayati tehlike oluşturmayacağından kişiyi komaya sokmaz. 

Koma Pozisyonu:

Yarı yüz üstü yatış pozisyonu.

Sadece bilinci kapalı olanlara verilen pozisyondur.



-SARA NÖBETİ-

SCHOOL

Beyindeki hücrelerin kontrol edilemeyen, ani, aşırı ve anormal deşarjlarına bağlı olarak ortaya çıkan durumdur.

Öncelikle epilepsi krizi geçiren hastanın bulunduğu ortamın güvenliği sağlanır.

Epilepsi nöbeti geçiren hastaya müdahale edilmez ve nöbetin geçmesi veya nöbet süresinin bitmesi beklenir.

Epilepsi nöbeti geçiren hasta bağlanmaz, sıkı bir şekilde tutulmaz ve kilitlenen çenesi açılmaya çalışılmaz.

Epilepsi nöbeti geçiren hastaya herhangi bir yiyecek veya içecek verilmez, bir madde koklatılmaz.

Epilepsi nöbeti geçiren hastanın kusma ihtimaline karşı tedbir alınır.

Epilepsi nöbeti sona erdiğinde hastanın yaşam bulguları değerlendirilir, bilinci kapalı ve solunumu var ise hastaya koma pozisyonu verilir.


Aşağıdaki SORU BANKASI butonunu tıklayarak bu konu ile çıkmış soruları çözebilirsiniz. 

Sosyal Medya